Bir gazeteci olarak söylediğim ya da yazdığım hiçbir şey bu konuda herhangi bir adım atılmasını sağlamadı. Birçok farklı sebepten, çözümü fevkalade zor bir problem bu.
Son zamanlarda, çevremin de desteğiyle, bu soruna daha başka yaklaşımlar da olabilir, diye düşünüyorum.
Bugünlerde USHAHIDI’nin insanları haber kaynakları olarak kullanan “kitle açılımı” planını inceliyorum. Bu açılıma göre, İnternet erişimi olan herkes bu müşterek çabaya dahil olup elindeki bilgileri paylaşabiliyor ve krizin ayrıntılarıyla ele alınmasına yardımcı olabiliyor. Bu sistem, meydana gelen depremden sonra Haiti’de çok etkili bir şekilde uygulandı. Bu link, sistemin orada nasıl işlediğini gösteriyor.
Böyle bir projenin İstanbul ve/veya ciddi bir doğal felaket riski altında bulunan bütün şehirler için hasarı/zararı önleme ve azaltma konusunda etkili olacağını düşünüyorum.
Sistemin ana fikri şu:
Son zamanlarda, çevremin de desteğiyle, bu soruna daha başka yaklaşımlar da olabilir, diye düşünüyorum.
Bugünlerde USHAHIDI’nin insanları haber kaynakları olarak kullanan “kitle açılımı” planını inceliyorum. Bu açılıma göre, İnternet erişimi olan herkes bu müşterek çabaya dahil olup elindeki bilgileri paylaşabiliyor ve krizin ayrıntılarıyla ele alınmasına yardımcı olabiliyor. Bu sistem, meydana gelen depremden sonra Haiti’de çok etkili bir şekilde uygulandı. Bu link, sistemin orada nasıl işlediğini gösteriyor.
Böyle bir projenin İstanbul ve/veya ciddi bir doğal felaket riski altında bulunan bütün şehirler için hasarı/zararı önleme ve azaltma konusunda etkili olacağını düşünüyorum.
Sistemin ana fikri şu:
1. İnsanların, cep telefonları ile, bildikleri ya da şüphelendikleri sorunlu yapıları yetkililere bildirebilmeleri için bir yol bulmak. (Örneğin, radyo yayını aracılığıyla şöyle bir mesaj gönderilebilir: “Binanızın güvenliğinden emin değilseniz, 4636’yı arayın. Ya da endişelerinizi kısa mesaj olarak yollayın.” İnsanlar aradığında, şikâyet etmek ya da bilgi vermek istedikleri konuda onları yönlendirecek bir kayıt da olabilir. Örneğin: “Binanızın kolonları desteksiz mi? Bire basın.” ya da “Ticari bir kuruluşun –market/mağaza- üzerinde mi yaşıyorsunuz? İkiye basın.” İnsanlardan gelen bilgi ve talebe göre otomatik bir yanıt/uyarı sistemi oluşturabilir. İstanbul için konuşursak, “güçlendirilmiş bir binaya taşının” demek ekonomik açıdan pek gerçekçi olmaz. Ancak “evinizde size iki hafta yetecek kadar su bulundurun” demek son derece mantıklı bir öneri olur.)
2. Bir deprem sırasında binanızın yıkılma riskine karşı bir yol haritası belirleyin. Bir planınız olsun.
3. Eğitimli gönüllüler ile bir harita hazırlayın: Hangi mahalle ve semtlerin, hangi binaların şiddetli bir depremde ciddi hasar göreceğini hesaplayın. Burada “ciddi hasar” derken “tost olmak” ya da temelleri üzerine çökmekten bahsediyorum. Hangi binalarda çok sayıda insan olacağı ve şehrin hangi bölgesi/bölgelerindeki altyapının çökme riskinin daha yüksek olduğu hesaplayın.
4. Elinizde bu amaçla hazırlanmış bir harika olması, kurtarma timlerine bir başlangıç noktası verecektir ve büyük ihtimalle bunu kullanacaklardır. Bu harita çok sayıda hayat kurtarabilir. Depremden sonra geçen her saniye önemlidir.
5. Yalnızca bu proje bile deprem riskiyle yaşarken yapılması gerekenler konusunda bir farkındalık ve bilinç yaratabilir: Ne tür binalardan taşınılması, hangi binalarda oturulmaması gerektiği, bina güçlendirmesinin önemi ve insanların evlerinde hazır bulundurması gereken acil durum malzemeleri.
En temel fikir, ana fikir bu.
Bu projenin uygulanabilirliği ve akla yatkın olup olmadığını düşünüyorum. Eğer mantıklıysa, nasıl hayata geçirilebilir? Bu blog’u, sesli düşünmek isteyenler için bir merkez olarak kullanacağım. (Blog’u bilmiyorsanız ve yeniyseniz, bu blog, isminde de anlaşılacağı üzere, İstanbul’daki dövüş sanatları hakkında incelemeler üzerine açılmış bir blog’du. İnsanların bu konuya çok ilgi gösterdiklerini söyleyemeyeceğim ki pek de haksız sayılmazlar.)
Bugüne kadar benimle birlikte bu konuya kafa yoranlar ya da bugün başlamak isteyenler, “Yorum” bölümüne fikirlerini yazabilirler. Facebook kullanıcısı olmayan çok sayıda insan var ve kitle açılımının temel kaynağı kitledir.
Lütfen bu yazıyı mümkün olduğunca çok kişiye gönderin ve dağıtın. Bu sistemi tek başıma çalıştırmamın imkânı yok.
Bugüne kadar benimle birlikte bu konuya kafa yoranlar ya da bugün başlamak isteyenler, “Yorum” bölümüne fikirlerini yazabilirler. Facebook kullanıcısı olmayan çok sayıda insan var ve kitle açılımının temel kaynağı kitledir.
Lütfen bu yazıyı mümkün olduğunca çok kişiye gönderin ve dağıtın. Bu sistemi tek başıma çalıştırmamın imkânı yok.
Binanızın deprem güvenliğinden endişe ediyorsanız devlet bunu ispat etmenizi bekliyor. Yani bir firma-üniversite ile anlaşıp projenizin deprem standartlarına uygun olup olmadığını inceletmeniz gerek. daha sonra da binanızın bu projeye uygun yapılıp yapılmadığı konusu var. Şu anki yasal sistemde bir kat maliki bile talep etse binadan bu tespit için mali kaynak alma hakkı var. Yani şüphelendim, ihbar ettim, devlet de araştırmayı yapsın... olmuyor. Devlet zaten etap etap bütün riskli bölgeleri taratıyor.
ReplyDelete